28 Nisan 2007 Cumartesi

Meslek Yüksekokulları ve İlçelere Katkıları




Geçen hafta yaptığım Kütahya gezisinde, şehrin farklı bir canlılık içerisinde olduğunu, benim okuduğum 1980’ li yıllardan çok farklı bir yapıya büründüğünü gördüm. Esnafın farklılaştığını, caddelerin kalabalık, insanların yüzünde mutluluğu çok rahat görebiliyorsunuz. Ancak yaptığım izlenimlerde benim de çok taktir ettiğim ve gelecekte çok büyüyeceklerine inandığım Bozüyük Süt haricinde yatırım yapan bir işletme olmamasına, hatta bir çok kamu kuruluşunu özel’e devredildiği bir dönemde bu değişim ve gelişmeyi anlamakta zorluk çekilebilir, fakat benim dönemimden bu yana 15 -20 bin öğrenci Kütahya’ ya gelmiş ve şehrin havasını değiştirmişlerdi.

Günümüzde, özellikle küçük şehirlerde açılan Meslek Yüksek Okulları, ilk zamanlar çok sıkıntı çekmektedirler. Okulun yeri, öğrencilerin barınma sorunu, büyük şehirden gelen öğrencilerin küçük yere adaptasyonu gibi birçok sorun yaşarken, kasaba halkı kendilerinden farklı giyinen, konuşan ve davranan farklı kişilerle karşılaşmanın sıkıntısını yaşamaktadırlar. Ancak, zamanla bu değişime ya uyum sağlamakta ya da onları öyle kabul eden bir yapı oluşmaktadır. Daha katı kasabalarda ise öğrenciyi kendine adapte etme durumu ortaya çıkar ki işte burada kaos ortaya çıkar. Çok kısa sürede kalacağı bir toplumun yapısına uyum çok zordur. Bu nedenle kendine uyum sağlasın beklentisi hep boş çıkmıştır.

İlk zamanlar zorlanmalar olsa da zamanla onları kendinden kabul eden, onların varlığına ve bu varlığın kasabaya getirdiği, fazladan katkı nedeniyle bu gurupları severek bir misafir olarak görür. Kütahya örneğinde olduğu gibi, öğrenci sayısının artması ile birlikte, esnafın yüzü gülmeye ve mutlu olmaya başlar. Sadece esnaf değil, kiralık evi olanlar, seyahat firmaları, yeni iş olanaklarına yatırım yapanlar, kısaca herkes mutlu olacaktır ve olmaktadır. Okulların kapanması ile başlayan sakinlik bir süre sonra öğrenci ne zaman gelecek sorularına dönüşür ve bu artık bu gurubun kabulü anlamına gelmektedir.

Şunu unutmamak gerekir ki, bu çocuklar sizlerin misafirlerinizdir ve kasabanıza belli bir gelir sağlamaktadır. Türkiye’ nin çeşitli yerlerinden gelmiş bu çocuklara sahip çıkmalıyız, onların rahat ve mutlu mezun olmaları, ilçe halkı için iyi bir referans olacaktır. Doğrudur biraz farklılar ama siz babanızdan, çocuğunuz sizden farklı değil mi, onları öyle kabul edelim ve ilçedeki canlılığa ve mutluluğunuza katkı sağlayan bu çocukları kendi çocuklarımız gibi görelim.

Hiç yorum yok: