25 Mayıs 2007 Cuma

MORTGAGE

MORTGAGE

Halk arasında sevinçle karşılanan ve kira öder gibi evimiz olacak hayali ile bütünleşen Mortgage ( morgıç ) yasası çıktı. İlk andaki o heyecanın daha sonra bekleme, hadi neredesiniz durumu, bu iş olmayacak herhalde ile devam etti. Bugün ev kredi faizleri 1.60, Akbank’ın son reklamları ile 1.49 olarak görünmektedir.

1.49 – 1.60 arası kredi kullanarak ev almak hele de hiç birikiminiz yoksa hayal demektir. Çünkü bu faizlerle ev almak ömür boyu bu borcu ödemek demektir. Peki bu yasaya bankalar neden tepki göstermedi ve bir ara 1’lere düşen faizler neden hala 1.60’lar da seyretmektedir. Bunun en önemli nedeni, yarın bir kriz olursa ve faizler artarsa bunu kim karşılayacak sorusuna cevap bulunamadığı içindir. Bu borcu Devlete yüklemeye alışmış fakat son olaylarla Devlet akıllandığını düşünen para kurumları, bu riski bir şekilde Devlete yıkmak istemelerinden kaynaklanmaktadır. Devlet ise bu duruma şu ana kadar yaklaşmış değildir.

Bu sistemi Dünya’da uygulayan ülkelerin başında ABD gelmektedir. Ancak ABD’ ye baktığımızda bu sistemin iflas etiği görülmektedir. Özellikle adını açıklamayacağım bir banka bu sistemle verdiği kredilerden dolayı 50 milyar $ şüpheli alacak durumuna düşmüş ve yapılan itiraflarda bu paranın da alınmasının mümkün olmadığını söylemektedirler. Peki akla şu soru gelmektedir. Ev bankaya ipotekli evi satar parasını alır. Bunun örneğini otomobil finansmanında yaşayan bankalar, bu evi satarak paralarını alamayacaklarını anlamışlardır. Bu duruma düşmüş otomobillerin yok pahasına gittiği, evin ise bu durumdan daha kötü olacağını görmektedirler.

Burada gözlenecek konu Devletin bu riske katlanıp katlanmayacağıdır. Dünya ekonomisine baktığınızda, Dünya ekonomisinin nefes alma noktaları, öncelikle Çin, Türkiye, Brezilya ve Arjantin’ dir. Çünkü bu ülkelerdeki büyümeler Dünya ekonomisini ayakta tutmaktadır. AB’ de büyüme sıfır, ABD % 2 olduğunu düşünürsek yukarıda sayılan ülkelerin sarsılması Dünya ekonomisini felç edecektir. O halde şu anda durum iyi gibi görünmektedir, Ancak bu dinamikler nereye kadar gidecektir, işte fon yöneticilerinin aradığı cevapta burada yatmaktadır.

Bu sistemden yaralanacak kişilerin şunu izlemesinde yarar vardır. Öncelikle bu sistemin riskini Devlet karşılarsa ve ekonomi de tökezleme olursa, Devlet sıkıntıya düşecek ve bundan evi alan şahısta endirekte olsa zarar görecektir. Banka riske katlanacaksa, kriz döneminde ticari kredi alan vatandaşlarımız sonuçlarını görmüşlerdir, aynı durum evi alan kişilere de uygulanacaktır. Yani ya paramı ver ya da evi alırım denecektir. Öyle şey olmaz diyenler yakınında ticari kredi almış konu komşusuna danışabilirler. Ben bekleyip göreceğim.

Hiç yorum yok: