14 Temmuz 2007 Cumartesi

KURAKLIK VE DAMLAMA SULAMA SİSTEMİ

Dünyanın hızla su kaynaklarını yitirmesi, su kaynakları konusunda en şanslı ülkelerden biri olan ülkemizi de etkilediğini ve su kaynaklarımızın yavaş yavaş kurumaya başladığını görmekteyiz. Özellikle de bu yıl bu durum kendini iyice hissettirmeye başlamıştır. Bu hafta gezdiğim bölgelerde, Burdur Gölü, Sadra Gölü ve Titreyen Göl’ de su seviyesinin belirgin derecede azalma olduğunu gözlemiş bulunmaktayım.

Hükümetin bu kaynakların belki de hiç gelmeyeceğini düşünerek belli tedbirler aldığı ve sulama konusunda yeni bir düzenlemeye gidildiği görülmektedir. Bu tedbirlerin başında bundan sonra ister yeraltı ( kuyu ) isterse akarsu kaynaklarından kullanım olsun, DSİ bu konuyu sıkı tutacağı ve izni olmadan kesinlikle bu kullanıma izin vermeyeceği yönündedir. İkinci olarak açık kanal sistemi çok kısa sürede 3 – 4 yıl içerisinde, bu sistemden vazgeçileceği ve tüm açık sulama kaynakları yeraltına alınacaktır. Bu sayede buharlaşmadan kaynaklanan su kaybı önlenmeye çalışılacaktır. Ayrıca damlama sulama sistemine de geçilme kararı alınmıştır.

Damlama sulama sistemi, hem toprağın çölleşmesi ( tuzlanma ) hem de yabani bitkilerin bahçeye verdikleri zararı önleme açısından çok önemlidir. Su kaynakları açısından bakıldığında ise sulamada kullanılması gereken suyun çok fazlası kullanılarak zaten gittikçe azalan suyun boş yere kullanılmasını önlemeyi amaçlanmaktadır. Bu amaçla 03 Mayıs 2007 tarihli ve 26511 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 2007 / 12012 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile DAMLAMA SULAMA YAPACAKLARA ÜCRETSİZ KURULUM OLANAĞI VERİLMİŞTİR.

Mayıs ayında çıkan bu karar göre, çiftçi Ziraat Bankasına giderek damlama sulama yapacağını beyan etmekte, banka araziyi incelemesi sonucu olur verdiğinde, anlaşmalı firmalara proje çizdirilmekte, bankanın projeyi onaylaması ile birlikte, yapım aşamasına geçilmektedir. Projenin uygunluğunu banka denetledikten sonra, proje ücreti ilgili firmaya ödenmektedir. Burada çiftçiden hiçbir para çıkmamaktadır. Çiftçi borçlanmamakta ve geri ödeme söz konusu olmayacaktır. Ancak, proje 5 yıllık bir teminat ile yani, satmayacağım, tarla sahibinin ölümünde bu proje devam edecek vb. bir teminat alınmakta ve çiftçiyi destekleme primi teminat olarak görülmektedir. Bu proje 5 yıllık garanti kapsamında olup her türlü çalışmama, bozulma ve kırılma gibi durumlarda uygulayıcı firma değiştirme garantisi vermektedir.

Antalya’da bu konuda görüştüğüm çiftçiler biz tarım il ve ilçe müdürlüklerine gittik ama böyle bir projenin olmadığını söylediler demektedirler. Bu konuda bölgemizde bu tip şikayetler de gazetemiz aracılığı ile bana ulaşabilirler, ben Bakanlar Kurulu Kararı ve Ziraat Bankası tarım kredileri ile ilgili kararı ilgili kişilere göndereceğim.

Değerli çiftçilerimiz, klasik sulama sistemi bitmektedir. Yeni sistem için bu olanağı kullanmanızı ve ileride zorluklar yaşamamanız için bu sistemi değerlendirmenizi rica ediyorum. Bu hem bizim hem de gelecekte çocuklarımız için çok önemlidir.

Hiç yorum yok: