28 Temmuz 2007 Cumartesi

SEVR ANLAŞMASI

Seçime iki gün kala Leyla Zana’ nın yaptığı bir konuşma her ne kadar belli yayın oranlarında ses getirse de seçimler nedeniyle çok fazla üzerinde durulmamıştır. Bu durum iki günlük bir mevzu değildir. Bağımsız eyalet olma hakkı konusunda Sevr anlaşmasının 62 ve 64’ üncü maddelerini dayanak gösterilerek, bu guruba yakın internet sitelerinde sürekli olarak dile getirilmektedir.

Sevr anlaşması görüşüldüğü dönemde, belli konular netlik kazanılmış, Ermeniler, Rumlar istediklerini almışlardı, ancak, asıl konu Doğu Anadolu Bölgesinde oluşturulacak bir Kürt Devleti konusunda Ermeni topraklarının da bir kısmının gitmesi nedeniyle tam bir görüş birliği sağlanamamıştır. Ancak, bu durumu bir yıl gibi bir süre ertelenerek, gelişmelere göre ve kesinlikle doğuda bir Kürt devletinin kurulması konusunda fikir birliğine varılmıştır.

10 Ağustos 1920 tarihinde imzalanan Sevr Antlaşması’nın 62 ve 64. maddelerinin bulunduğu kesimin başlığı ‘’Kürdistan”dır. Sevr Antlaşması’nın 62. maddesinde şöyle yazar; “Fırat’ın doğusun da, ileride saptanacak Ermenistan’ın güney sınırının güneyinde ve Suriye ve Irak ile Türkiye sınırının kuzeyinde, Kürtlerin sayıca üstün bulunduğu bölgelerin yerel özerkliğini işbu Antlaşmanın yürürlüğe konulmasından başlayarak altı ay içinde, İstanbul’da toplanan ve İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetlerinden her birinin atadığı üç üyeden oluşan bir Komisyon hazırlayacaktır.” 62.maddede sağlanması öngörülen düzenleme “yerel özerklik” tir; “eyalet” bile değildir

64. maddenin ilk fıkrası ise şöyledir: “İşbu Antlaşmanın yürürlüğe konuşundan bir yıl sonra, maddede belirtilen bölgelerdeki Kürtler, bu bölgelerdeki nüfusun çoğunluğunun Türkiye’den bağımsız olmak istediklerini kanıtlayarak Milletler Cemiyeti Konseyine başvururlarsa ve Konsey de bu nüfusun bu bağımsızlığa yetenekli olduğu görüşüne varırsa ve bu bağımsızlığı onlara tanımayı Türkiye’ye salık verirse, Türkiye, bu tavsiyeye uymağı ve bu bölgeler üzerinde bütün haklarından ve sıfatlarından vazgeçmeği, şimdiden yükümlenir.” Burada da açıkça görülmektedir ki, biz istersek bu devleti kurdururuz. Ama şimdi Ermenistan ile Pontus Rum Devleti arasındaki toprak sorununu halletmemiz gerektiğinden bunu bir sene sonraya erteliyoruz demektedirler.

Sevr Antlaşmasını kabul etmeyeceğini, Anadolu da yeni bir devletin var olduğunu beyan eden Ankara Hükümeti ve önderi Mustafa Kemal, bu oyunu bildiklerini ve kabul etmeyeceklerini söylemişlerdir. Bunun üzerine başlayan, Yunan işgali ve ülkenin kurtuluşu, burada öne çıkan konu Lozan Antlaşmasıdır. Lozan Antlaşması, Sevr’in ertelenme antlaşmasıdır; yani kazanmanız bir şey ifade etmez, Sevr’in gereklerini zaman içinde biz sizden tek tek alırız denmektedir. Bu konuşmanın Lozan antlaşma görüşmeleri sırasında İsmet İNÖNÜ’ ye söylendiği de anlatılmaktadır.

Leyla ZANA’ nın ben görüşümü bildiriyorum, bu konuşma 5 – 10 sene sonra bu da iktidarın tutumuyla ortaya çıkacak bir süredir, kısalabilir de, uzayabilir de, bu gerçekleşecektir demektedir. Konuşma sırası yeni kurulacak olan hükümettedir. Genç ve sıkıntılı Ankara Hükümeti ve değerli Meclisin ortaya koyduğu gibi bu Sevr maddelerini ret mi edeceksiniz yoksa kabul mü edeceksiniz. Ancak, bir düşünüyüm, cevap yok, ışıklar kesikti çalışamadım hocam gibi şıklar yoktur. Ya A şıkkı ya da B şıkkı, cevabı siz verin, yoksa halk artık sıkılmıştır!

Hiç yorum yok: