19 Ağustos 2007 Pazar

Biz MANDA’ mıyız

AB’ den yine bunu yapmayın, şunu etmeyin, bunu bana verin türünden istemler yeniden hız kazanmaya başlamıştır. Bu güne kadar Ülkemiz lehine hiçbir karar çıkartmayan, hakkımız olan konularda ve AB fonlarından almamız gereken paraları dahi ödemeyen ( bazı yatırımlar hariç! ) AB yine bizlere direktifler vermeye devam etmektedir.

Kurtuluş Savaşı başlangıcında yapılan kongrelerde sürekli olarak dile getirilen ve Gazi Mustafa Kemal’in kesinlikle karşı çıktığı Manda Yönetim Sistemi günümüzde yavaş yavaş hayata geçirilmek istenmektedir. Nedir Manda yönetimi; I. Dünya Savaşı sözde galipleri, Wilson ( zamanın ABD Başkanı ) Prensipleri uyarınca, fiilen kendi topraklarına katamadıkları yerleri, söz konusu yerlerin kendi kendilerini yönetemeyeceği gerekçesiyle Milletler Cemiyeti adına bölerek vesayet altında tutup sömürgeleştirme temeline dayalı bir sistemdir. Bu sistemde kendinden hiçbir şeyi vermeyen vasi devlet, manda devletten ise her türlü eylemi yapma ya da yap diyerek yönetmektedir.

Eğer bir ekip çalışması, birliktelik ya da amaç birliği varsa bir sorun yok, ancak sen AB’ nin bel kemiği iki devlet olan Almanya ve Fransa olarak ben seni kabul edemem, halkımı referanduma götürürüm diyerek bizim üyeliğimize karşı çıkıyorsun, yani almam mümkün değil diyeceksin, sonrada dönüp bunları yapmayın diyerek emir ve direktiflerle beni yönetmeye kalkacaksın; bu birlik falan değil resmen Manda Yönetim Şeklidir.

1990 yılında Sovyetler Birliğinin yıkılması ile bağımsızlaşan Türk Cumhuriyetleri, ülkemiz ile sıkı bağlar oluşturmak istemiş ancak belli nedenlerle bu gerçekleşmemiş hatta giriş vizeleri konularak ve AB’ nin kıstaslarından dolayı direkt ithalat şansı bile bırakılmamıştır. En son bunu yapamazsın dediği konu bu vizelerin kaldırılması ile ilgilidir.

Türkiye’nin Azerbaycan, Moğolistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ a uygulanan vizeyi tek taraflı olarak kaldırılmıştır. Bunu duyan Avrupa Komisyonu gözlemcileri, bu durumun AB’ ni rahatsız ettiğini ve AB adaylığı sürecindeki Türkiye’nin üçüncü ülkelere vize uygulama veya vizeyi kaldırma konusunda AB kriterlerine uyması gerektiğini belirtmiştir. Bakın vasilerimizi nasıl rahatsız ediyoruz, bu hükümette hiç utanmıyor, sen nasıl vasilerini rahatsız edebilirsin. Komisyon ayrıca konuyu titizlikle incelediği ifadesi yer almaktadır. Bu titizliği bizim AB girişimin olumlu yönlerinde görülmemesi de bir soru işaretidir. AB daha da ileri giderek, AB’ nin ‘’ olumlu ‘’ listesinde bulunan ülkelerin vizesini de kaldırmasını Türkiye’den talep etmiştir.

Değerli okuyucularım, Millet olarak bu olaylardan yorulduğumuzu düşünüyorum; bir yandan bizim sizi almamız mümkün değil diyerek hem sözlü hem de olması gereken safhaları kapan AB öbür yandan bunu yap, bunu yapma diyerek bize Manda gözüyle bakması her kesimi rahatsız etmektedir. Karar Yüce Halkımındır.

Saygılarımla;

Hiç yorum yok: